006 – HIYANET

+ ANA METİN

Dört dil biliyorum. Bu beş ülkenin medyasını gözüm kapalı sindirebildiğim anlamına geliyor: İngiltere-Amerika, İtalya, Fransa ve Türkiye. Hiçbir diyarda, ne haberlerde, ne medyasında, ne de düşmanlarının hayalinde, Türkiye’deki vatan haini endüstrisinin ürettiği iç kaos yök.

Sınıf ayrımcılığı, ırkçılık, bölgelerin birbirini sevmemesi, şehirler arası rekabet, muhafazakarlık ve liberal ayrımcılık bolca var. Ama, kimse CIA’den ve Pisrail tarikatlarından emir almalarına rağmen, çıkıp da kendi dükkanlarını ateşe vermek için yarışa girmiyor.

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker misali, bizde başları giyotinle saniyesinde uçurulması gereken beşer-altı, soysuz amipoğlu amipler, katrilyon dollarları ülkenin kanından çektikleri yetmiyormuş gibi, bir de kendilerini Küresel İblis Anonim Şirk-et’inin iş bitiricileri olarak benimseyip, metni direkt Cizvit = (Evangelist-Siyonist) manyaklar tarafından götlerine sokulan bir senaryoda politik suçlarını her gün Türk milletinin aklına tecavüz edercesine kameralara oynuyorlar.

Dokuz tane kafası çalışan insanın masa başında bir haftada çizebileceği iç ve dış politika ve geleceğe dair planlama, bir termit ordusu tarafından paralize edilmiş; aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Ama şu anda Türkiye iç savaşın eşiğinde diyenlere duyuruyorum: Hayır, zaten içinde bulunduğumuz savaş bir iç savaş değil, küresel, 11 Eylül ile başlayan Üçüncü Dünya Savaşıdır.

Hükümetler vatandaşlara karşı. Tarikatlar İslam’a karşı. Holdingler doğaya karşı. Bu savaş birçok cephenin bileşgesidir, topyekün bir olaydan ziyade bir süreçtir. İşte benim terimimle, İblis AŞ ve insanlığın son savaşı.

Amaç, insanlığı beşer-altı mahlukata dönüştürmek ve bronz çağından gelen imparatorluk olgusuna 21. yüzyıl araçlarıyla yeni çağın tanrılarını doğurtmaktır. Tarihin bütün suçları da bunu koşullayan bir yürüyen merdivendir. Gittiği yer belli, dümdüz geldiği yer aşikar.

Dünyamız, bilim kurguya dudak ısırtacak uçuklukta bir kulvara girdi. Kainatı bir kum tanesinde gören şair-filozof gözüm ve devrimci, yani kalıp yıkıcı refleksim, şunun altını tekrar çizsin:

Türkiye bu savaşın en son, çünkü en güçlü direnç merkezidir. Neden mi? Mustafa Kemal Atatürk ve onun hür çocukları. Neden mi? Kırktan fazla ayrı dil konuşmuş, 20. yüzyıla kadar dünyayı yönetmiş devletlerin beyni, eli kolu olan tek diyar: Anadolu.

Açın haritayı bakın görün; eğer Hollywood size unutturduysa, her zaman tekrar edeceğim Hakikat: bu gezegenin coğrafi ve tarihi kalbi: Türkiye Cumhuriyetidir ve ancak Vatan haini endüstrisiyle içerden kuşatılabilir. Hıyanetin bedeli ise benim yükselen elimde ölümden beterdir.

9

+ KAMU SPOTU

Kitabı Pankuş Yayınlarından almak için tıklayın.

+ DİNAMİT TAMLAMA

Vatan Haini Endüstrisi, jenerik olarak Batı diye tanımlanan küresel suç unsurlarının Türkiye’de işlettiği tezgahtır. Toplumu manipüle ederek, hıyanet ile yoğrulmuş liberal veya dinci yobazları üreten sistemdir.

Bu endüstri, medya, siyaset, ekonomi ve kültür aracılığıyla bir ihanet kültürü oluşturur ve bireyleri benliklerine, kültürlerine ve vatanlarına yabancılaştırır. İmaj Gerçekliğiyle çürük ümitler, sapkın fikirler ve kimlikler üretir.

Vatanseverlikten sapmayı teşvik ederek, kişileri ekonomik veya ideolojik çıkarlar doğrultusunda vatana karşı suç işlemeye yönlendirir. Bu aşağılık yapı, ihaneti bir ticaret ve güç aracı haline getirir.

Büyütmek için tıklayın.